kızmak — nsz, ar 1) Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak Taşlar güneşten kızmıştı. 2) At, eşek vb. hayvanlar çiftleşmek istemek, kösnümek 3) Dişi kuşlar zamanı gelip kuluçkaya yatma isteği göstermek 4) mec. Öfkelenmek, sinirlenmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
keli kızmak — öfkelenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafası kızmak — öfkelenmek Namusum hakkı için bir kafam kızarsa atarım denize seni. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü kızmak — gözü hiçbir şey görmeyecek ölçüde öfkelenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hoturdamak — kızmak … Beypazari ağzindan sözcükler
mamalamak — kızmak … Beypazari ağzindan sözcükler
kaş çatmak — kızmak, öfkelenmek Dönüp ardına baktı, bakmasıyla kaşlarını çatması bir oldu, yüzü kararıverdi. B. Günel … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşlaglanmak — kızmak, öğüt tutmanıak II, 272 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kadranmak — kızmak, köpnrmek. II, 249 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
telgenmek — kızmak, içlenmek II, 242 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
dişemek — kızmak, aletin ağzını eğelemek … Beypazari ağzindan sözcükler